Misafir
Gece biri beni uyandırdı
Yalnızlığım gelmiş
Ama pek hoş gelmemiş
Yüzünde her zamanki acı vardı
Gece beni yalnızlığım uyandırdı
Poşetiyle gelmiş
Eski bir takvim getirmiş
Poşette kırmızı bir kalem de vardi
Gece biri karşıma oturdu
Aldı eline takvimi ve kırmızı kalemini
Basladı çizmeye pazar-pazartesini
Kalbinde içine akan goz yaşları vardı
Gece biri anlatmaya başladı
Sözleri kalemden de keskindi
Her söz bir yeri deldi
Bu sözlerin silgisi de yoktu
Yalnızlığım fazla dayanamadı
Mutfaktan bir ekmek bıçağı aldı
Kendine sapladı
Gece biri beni öldürdü